Psikoloji mezunlarının sorunlarını aşmak için neler yapılabilir?
Lisans eğitiminden mezun olduktan sonra bile hala daha mesleki yeterliliği elde edemeyen psikologların sorunları her geçen gün büyüyor.
Orta öğretimden sonra alınan 4 yıllık psikoloji eğitiminin ardından, lisans diplomasına sahip olsalar bile mesleki yeterlilik açısından eksik görülen psikolog adaylarının sorunları her geçen gün biraz daha büyüyor.
Sorunları saymakla bitmeyen psikologların dertleri arasında ilk sıralarda; lisans eğitiminin içeriğinin yetersizliği, özel sektörde ve devlet kurumlarında yaşanan istihdam sorunu, ticaret mantığı İle insanlara terapi paketleri satılması, önceliğin sağlık değil para olması ön plana çıkıyor.
Toplumsal hayatın getirdiği sorunlar göz önünde bulundurulduğunda psikolojik destek ve psikolog ihtiyacı daha da belirgin hale gelse de, psikolojik eğitimini tamamlayan adaylar ne yazık ki kişilere ihtiyaç duydukları konularda yardımcı olamıyor.
HANGİ EĞİTİMLERİ ALIYORLAR?
Geleceği için yol çizmek isteyen her psikolog adayı, orta öğretim eğitimini tamamladıktan sonra üniversitelerin ilgili bölümlerini seçerek ilk adımı atıyor. 4 yıllık lisans eğitimi alan her öğrenci, psikolog ünvanını almaya hak kazanıyor. Ancak asıl zorlu süreç, mezun olduktan sonra başlıyor.
LİSANS BÖLÜMÜNÜ BİTİRMEK, PSİKOLOG OLMAK İÇİN YETERLİ Mİ?
4 yıllık lisans eğitimi ve lisans diplomasına ne yazık ki kişilerin psikolog olması için yeterli olmuyor. Psikoloji mezunlarını hayal kırıklığına uğratan iş arama süreci özellikle KPSS ile alımları ile atamaların komik sayılara kadar düşmesi, adayları mezunu oldukları mesleklerden vazgeçmeye kadar sürüklüyor.
ÜNİVERSİTE EĞİTİMLERİ BİTTİKTEN SONRA BİLE PARA İLE EĞİTİM ALMAK ZORUNDA KALIYORLAR
Bir psikoloğun mezun olduktan sonra dışarıdan tamamlaması gereken bir çok kursa katılması gerekiyor. Ki bu kurslar ve alınıcak sertifikalar fiyatları göz önüne alındığında gerçek manada cep yakıyor.
Adayların tabi tutulduğu ücretli yeterlilik kurslarının ders saatleri o kadar uzun ve bir o kadar da pahalı ki, gelir seviyesi düşük olan adayların bu kurslara katılım sağlamaları neredeyse imkansız.
KPSS İLE YAPILAN ATAMALAR DÜŞTÜ, MEZUNLAR ÇARESİZ
Devlet üniversitelerinin bir çoğunda psikoloji bölümünün olmasına rağmen, özel üniversitelerin hemen hepsinde bu bölümün açılması, akabinde bir sene içinde binlerce psikoloji mezununun işsiz kalmasına neden oluyor.
Böylece bölüm mezunlarının istihdam sorunu her geçen gün artan mezun sayısı ile önlenemez bir sorun halini alıyor.
TECRÜBE SORUNU AŞILAMIYOR
Tüm bu zorunlu eğitimler tamamlandığı taktirde ortaya yepyeni bir sorun daha çıkıyor. O da "yeni mezun adaylardan beklenen tecrübe."
Mantıksal yönden yeni mezunlarda bulunmasının mümkün olmadığı ve işverenin ısrarla talep ettiği bu yeterlilik, işe alım sürecinde adayların sömürülmesine neden oluyor.
Sadece tecrübesi olmadığı için, asgari ücret ile çalışmak zorunda kalan ve çalışma saatlerinin insani sınırları aştığı bir tablo ile karşılaşan yeni mezunlar, bu noktada da çaresiz kalıyor.
MESLEK SAYGINLIĞINI YİTİRİYOR
İçinde emek ve alın teri olan her meslek gibi saygınlığı hak eden "psikolojik danışmanlık" mesleği, bu ve benzeri sorunlardan ötürü her geçen gün biraz daha saygınlığını yitiriyor. İşverenin zaten çok düşük ücretler ile çalıştırdığı adaylar, çalıştığı kurumlarda çoğu zaman bir değil birden çok iş ile görevlendiriliyor.
Konu ile alakalı olarak iletişime geçtiğimiz bir çok psikolog adayının ortak noktada buluştuğu sorunlardan bir kaçı şöyle:
VERDA TÜRK: SADECE PARASI OLDUĞU İÇİN EK EĞİTİM ALABİLENLERE YER AÇILIYOR
Ben Verda Türk, İstanbul Üniversitesi psikoloji bölümünden 2016 yılında mezun oldum. İki sene bu bölüm için hazırlandım çok severek okudum hâlâ bölümümü çok seviyorum ama okurken ne kadar ütopik hayaller kurduğumu mezun olunca anladım.
Lisans dönemim boyunca pek çok yerde staj yaptım, elimde testlerim ve psikologlar derneğinin yarışmasında arkadaşlarımla beraber ikincilik ödülüm ve formasyonum var ama hiçbir işverenin umrumda değil.
İş arama sürecinde, etikten anlamayan ve emeği olmadan sadece parası olduğu için o sertifikaları alabilen insanlara yer açıldığını gördüm. Onların yanında insan ruh sağlığından anlamayan, bu işin eğitimini almamış pek çok insan bu işi yaparken ben hâlâ işsizim.
Okula başlarken ki hayallerimle şimdikiler arasında çok bir fark yok aslında hâlâ iyi bir psikolog olup elimden geldiğince insanlara yardımcı istiyorum ama buna fırsat verilmemesi beni ve benim gibi pek çok arkadaşımı yıpratmış durumda.
HİLAL KÜÇÜK: PSİKOLOG OLMANIZ YETMEZ, AZ PARAYA KAÇ İŞ DAHA YAPABİLİRSİNİZ?
2015 yılında psikoloji bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra bir süre özel sektörde iş aradım. Özel sektördeki iş arayışlarımdan sonra ümitsizliğe kapılınca KPSS'ye hazırlandım. Size ne özelde ne de devlette işe başlamayı başaramamış, 2 yıldır işsiz olan bir psikolog olarak yazıyorum.
2015 yılında şehir merkezine oldukça uzak mesafedeki bir bakım merkeziyle iş görüşmesine gittim. Kurum bir çoğu zihinsel engelli, yıllarca sokakta yaşamış olan bireylere bakım hizmeti vermekteydi.
Kurum müdürüne yarı zamanlı çalışmak istediğimi belirttiğimde bana 4 gün gel 500 tl al diyerek oldukça düşük bir ücret belirtti. İtiraz etmem üzerine gün sayısını 3 güne düşerek fiyatı yine 500 tl olarak belirledi. İtirazlarıma devam ettiğimde de piyasadan bahsedip, zaten zor bir iş yapmayacaksın, yapacağın iş belirli zamanlarda sigara dağıtmak dedi.
Bir başka iş görüşmem bir anaokulundaydı. Bana İngilizcemin iyi olup olmadığını sorup, psikolog olarak çalışmamın yanında çocuklara İngilizce öğretmemi de istedi. Kısacası hem psikoloğa hem de İngilizce öğretmenine maaş vermemek için benden görevim dışında bir iş yapmamı istedi.
Özetle kurumlar değişse de diğer meslek gruplarının işini de psikologlara yüklemeye çalışan kurum sahipleri değişmedi.
ZEYNEP ÇAĞIRAN: MEZUNLAR ÇOĞALIYOR, İSTİHDAM AZALIYOR
İzmir Ekonomi Üniversitesi, 2014 yılı psikoloji bölümü mezunuyum. Şu anda Yaşar Üniversitesinde yüksek lisans eğitimi almaktayım. Biz, 4 yıllık psikoloji lisans eğitiminden sonra bir mesleki yeterlilikle mezun olmuyoruz.
Yani 4 yıl boyunca çokca teorik eğitim veriliyor (ki bunun çoğu ezber) ama uygulamaya dayalı eğitim ya çok az ya da hiç verilmiyor. Bu konu hem iş bulmamızda hem de bir işe girsek bile yeterli verimlilikte çalışmamıza engel yaratıyor.
İş bulmak zaten zorken, özel üniversitelerden mezun olan kişilerin sayısının artması ile birlikte iş bulmak bizler için gitgide zorlaşır hale geldi. Birçok üniversite her sene yeni mezun veriyor ve ne yazık ki bahsettiğim gibi mesleki yeterlilikle değil. Mezunlar çoğaldıkça kısıtlı sayıda olan kontenjanlara da KPSS puanıyla girmek artık zorlasıyor çünkü puanlar çok yükseliyor.
ELİF KAYA: PSİKOLOG OLMAK YETMEZ, EHLİYETİNİZ VARSA ÇOCUKLARI EVLERİNE DE BIRAKIN
2015 yılında Ege üniversitesi psikoloji bölümünden mezun oldum şuan Uludağ üniversitesi psikoloji bölümünde yüksek lisans yapmaktayım. Okurken mezun olana kadar pek gelecek kaygımız yoktu.
Mezun olduktan sonra KPSS alımlarının azalmasıyla bi buhran dönemi başladı.Lisans eğitiminin üzerine almamız gereken eğitimlerin olduğunun bilincindeyken bu eğitimlerin paralı olması; para kazanmak için iş bulmanın gerekli olması... Bu döngü çok yıpratıcı bir süreç.
Özel sektörün kazanç odaklı çalışması büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.
Şöyle söyleyeyim; iş basvurusuna gidiyorsunuz, form dolduruyorsunuz ve ne kadar ücret talep ediyorsunuz sorusu soruluyor. İşe alınma isteğiyle mesleği ele ayağa düşürmeme isteği kırasıya yarışıyor.
Bu soruyu her seferinde ilk etapta boş bırakarak cevabı yüzyüze görüşmeye sakladım: Siz kaç gün çalışmamı istiyosunuz? Neler bekliyosunuz? Çünkü talep edeceğim ücret buna göre değişmeli.
İyi yerlerin 2-5 yıl deneyimli eleman istemesi; vasat yerlerin etinden sütünden faydalanma girişimleri... Rehabilitasyon merkezleri veli görüşmeleri + derse girme + öğrenci ziyaretleri gibi iki üç kişinin görevlerini tek bir psikologa yükleme çabasındalar.
"Ehliyetiniz varsa arada çocukları evlerinden alabilir misiniz aracımızla?" diyerek şoför ihtiyaclarini karşılamak isteyenleri dahi gördüm...
PEKİ BU SORUNU AŞMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Her psikoloğun ve psikolog adayının aklına takılan soru; YÖK acaba neden lisans eğitimini düzenleme yoluna gitmiyor? Biz de bu soruyu araştırırken, sorunların yanında çözüm önerileri sunmayı hedefledik.
Projenin her aşamasında karşılıklı etkileşim halinde olduğumuz ve bahsettiğimiz dertlerden muzdarip olan psikologlara ve adaylara "çözüm önerilerini" sorduk. Buna göre hazırlamış olduğumuz çözüm önerileri şu şekilde:
-Sadece psikoloji mezunları, psikolog mesleği için uygun görülmeli. Kişiler sosyoloji ya da felsefe gibi sosyal bölümlerden mezun olduktan sonra formasyon ya da rehberlik sertifaksı alarak psikoloji bölümüne geçiş yapamamalı.
-Özellikle her özel üniversitede birbiri ardına açılan "psikoloji" bölümlerinde kontenjan sayısındaki bu orantısız artış kontrol altına alınmalı en azından sınırlandırılmalı.
-Üniversitelerdeki lisans eğitiminde alınan psikoloji eğimlerinin kalitesinin arttırılmalı, lisans mezuniyetinden sonra ekstra ve ücretli olan hiç bir kursa ihtiyaç olmamalı. Adaylar belli başlı test eğitimlerini ya da temel terapi yaklaşımlarını üniversite eğitimi sırasında alabilmeli.
-Daha çok ücretsiz seminer ve kongreler düzenlenmeli, psikoloji eğitimleri makul ücretlere indirilmeli.
-YÖK'ün, bölümün saygınlığını artırmak ve eğitimin içeriğini düzenlemek için bir çabası olmalı.
-Sadece klinik psikoloğunu değil, tüm meslek grubunu koruyacak bir meslek yasası getirilmeli.
-Yurtdışındaki bazı üniversitelerde olduğu gibi 3 yıl lisans artı 2 yıl zorunlu yüksek lisans (5 yıl) psikoloji programlarının uygulanması zorunlu hale getirilmeli. Bu mezuniyet sonrası talep edilen "tecrübe" sorununu da ortadan kaldıracaktır.
Sorunlara bu ve benzeri çözümler getirilmediği sürece psikologların mesleki hayatında çıkmaz bir döngü oluşacağı için bir an önce yetkili kişilerin durumu değerlendirerek iyileştirme önlemlerini almaları gerekiyor.
Durumun vehametini daha iyi anlamak ve anlatabilmek için günümüz psikologlarına "gelecekte bu mesleği seçecek olan kişilere ne söylemek isterdiniz?" diye sorduk.
İşte cevapları:
TECRÜBELİ PSİKOLOGLARDAN, GELECEKTE BU MESLEĞİ YAPACAK OLANLARA TAVSİYELER
Hilal Küçük;
Sevgili psikolog adayı,
Öncelikle her zaman yeni birşeyler öğrenebileceğin, okuman gereken kitapların hiç bitmeyeceği, kendini geliştirebileceğin bu güzel alanı seçtiğin/seçeceğin için seni kutlarım. Ancak sana bilmen gereken bazı şeylerden bahsetmeliyim.
1) Psikoloji önünün açık olduğu, saatine 300 tl alacağın bir iş olarak biliniyor olabilir ancak gerçekte iş olanakları biraz kısıtlı, mezun olduğunda sana asgari ücret teklif edecek bir çok işveren olacak. Ümidini kaybetme, kendinden ödün verme, mesleğinin değeri bilen işverenler nadir de olsa var.
2) Kendini üniversiteye başladığın ilk andan itibaren geliştirmeye bak, yabancı dil mutlaka öğren, ücretsiz seminerleri kaçırma, bulabildiğin her alanda staj imkanını değerlendir. Bir sivil toplum örgütünde gönüllü olarak çalış.
3) Mezun sayısının git gide arttığı, meslek yasası olmayıp alan dışından insanların kendini kolayca psikolog ilan edebildiği, kendini geliştirmek için alman gereken eğitimlere binlerce lira vermen gereken bir alanın üyesi olacaksın. Bunları bilmek seni ümitsizliğe düşürmesin, bunları bilerek kendini mesleğe hazırla, yolun açık olsun.
Elif Kaya;
Merhaba geleceğin Freud'u,
1) Bir Freud olup, sedirde yatan danışanı dinlemeyi hayal etmekle başlayan hayallerin çok değişecek. Lakin değismemişse, mucizevi bir şansın varsa o şansa sonuna kadar sahip çık.
2) Okuyacağın dört yıl sana teorik bilgiler öğretecek gerisi sana kalacak; yaşayarak öğreneceksin ve öğrenme sürecin bir ömür sürecek.
3) Eğer gerçekten insan doğasını anlamaya merakın ve ilgin yoksa başka bir alana yönel. Çünkü ülkemizde bu işi icraa edebilmek zor; sadece işini sevmek bu yıpratıcı süreçte yardım edebilir.
Zeynep Çağıran;
Gelecekte bu alanı tercih eden kişiler şunları mutlaka bilmelidir,
1) 4 yıllık psikoloji bölümden mezun olunca terapist olamazsınız. Terapist olmak için klinik psikoloji alanında yüksek lisans yapıp, supervizyon eğitimleri alıp, tecrübeli hala gelmelisiniz ki bu süreç yıllar alır.
2) Bu bölüm sadece edebiyat gibi okuma ağırlıklı değildir. İstatistik ağırlıklıdır. Istatistiği çok iyi öğrenmeliler ki yapacakları araştırmalarda sıkca kullanacaklar. Ayrıca okurken biyoloji gibi fen bilgileri de mevcuttur.
3) Bu bölümde okuyan veya mezun olan kişiler kendilerini sürekli geliştirmeyi, okumayı ve yeni çalışmaları takip etmek zorunda olduğunu bilerek ve tüm bunları göze alarak bu meslek için adım atmalı.
Konular
- YÖK’ten tez aşamasındaki araştırma görevlilerine burs müjdesi
- YÖK-YUDAB Programı Başvuru Şartları Nelerdir?
- ASELSAN personeli ASELSAN'da çalışmakta olduğu projelerden tez yapabilecek
- Uzaktan tezsiz yüksek lisans eğitimlerine kayıt için ALES şartı var mı?
- TYS uygulama sınavı ne zaman?
- Dünyanın gittiği yönü görmemek, çağın dışında kalmaktır
- Üniversiteler sıralamalarda hile mi yapıyor?
- Doçentlik başvuruları ne zaman?
- İkinci Öğretim İle Birinci Öğretim Arasında Ne Fark Var?
- Çift Anadal Başvurusu İçin Gerekenler Nelerdir?
- Diplomaların 'kalitesi' Avrupa ile uyumlu olacak
- Yeni Doçentlik Yönetmeliğinde neler var?
- THY'de part time çalışacaklar ne iş yapacak?
- Türkiye'nin mücevher sertifikaları tüm dünyada geçerli mi?
- Yurt Dışı Doktora Araştırma Bursları başvuruları başladı
- CERN-FCC projesi nedir?
- Araştırma görevlisine ne kadar burs veriliyor?
- Üniversitelerin bölünmesini gerektiren sebepler neler?
- Meslek edinme ve uzmanlaşma talepleri değişiyor mu?
- Son 10 yılda Türkiye'de işlem değeri en fazla olan 5 sektör
- Bazı üniversiteler bölünüyor yeni üniversiteler kuruluyor
- Yükseköğretimde lisansüstü eğitim sistemi değişiyor mu?
- Türkoloji Sizi Çağırıyor
- Öğrenci affı nedir?
- Üniversitesine dönmek isteyenler için kayıt süresi ne kadar?
- Veteriner hekimliğinde uzmanlık dalları ve eğitim süreleri
- Gazetecilik mesleğinin gerektirdiği özellikler nelerdir?
- Yüksek lisans öğrenci sayısı azaldı
- Üniversitelerde Trafik psikolojisi bölümleri açılacak
- Gençlere 10 bin liralık eğitim desteği